İnsan vücudunun her bir parçasının ayrı bir değere ve öneme sahip olduğu söylenebilir. Özellikle insanı iki ayağının üstünde tutan iskelet sisteminin sağlığına özen göstermek, öncelikler arasında yer alabilir. Kemikleri, eklemleri, kıkırdakları ve bağ dokuları kontrol etmek ve gerektiğinde takviye almak, vücuda fayda sağlayabilir. Özellikle yeterli kalsiyum alamayanlar, ileri yaşlardaki bireyler, kemik erimesi başlangıcı tanısı konmuş kişiler ve sporcular, bu konuda ayrı bir çaba sarf etmelidir. (1) İskelet sisteminin çalışma prensibini anlayarak ve doktorunuzun önerilerini uygulayarak eklem sağlığını destekleyebilirsiniz.
Kondroitin Nedir?
Eğer ortopedik bir araştırma yaptıysanız kondroitin kelimesini mutlaka duymuşsunuzdur. Bu noktada “Kondroitin nedir?” sorusunun cevabına ihtiyacınız olabilir. Kondroitin, eklem kıkırdağının ve bağ dokusunun yapı taşıdır. Kıkırdak yapılar, iskelette kemiklerin uçlarını kaplama görevi görür. Böylece eklem yüzeylerinin sürtünmesini azaltır. Bağ dokular ise iskeletin bütünlüğünü korur. Kemiklere destek olur, hareket kolaylığı sağlar, yaralanmalara karşı korur ve esneklik sunar. (2)
Vücut, kendisi için bu derece değerli olan kıkırdak ve bağ dokularının oluşması ve sağlığını koruması için bu yapı taşına ihtiyaç duyar. Fakat yaşlanma veya eklem yaralanmaları gibi faktörler sonucu vücudun doğal olarak ürettiği kondroitin miktarında azalma görülebilir. Bu durumlarda dışarıdan takviye almak mümkündür. (1)
Kondroitin Sülfat Nedir? İşlevleri Nelerdir?
Eklem sağlığı için büyük önem taşıyan bu bileşiğin farklı terimlerle birleştiği görülür. Bunlardan biri de kondroitin sülfattır. Peki kondroitin sülfat nedir? Bu ifade, temelde kondroitin ile aynı anlama gelir. Ancak kondroitin sülfat, polisakkaritlerin bir alt grubuna aittir. Yani birden çok bileşenden oluşan bir moleküldür. Kondroitin ise bu molekülün ana bileşenidir. Bu bileşenin sülfat tuzu versiyonu, takviye formlarda sıkça kullanılabilir. (2) Öyleyse kondroitin sülfat ne işe yarar? Söz konusu molekülün işlevlerinden bazıları şunlardır:
- Osteoartrit semptomları azaltabilir.
- Eklem kıkırdağının onarımını destekler.
- Eklem hareketliliğinin artmasına yardımcı olur.
- Eklem iltihabının azalmasını destekler. (1)
Söz konusu molekülün çeşitli eklem rahatsızlıklarının tedavisine yardımcı olduğunu söylemek mümkündür. Fakat bu molekülün vücuttaki etkileri bireysel olarak değerlendirilebilir. Bu konuda olumlu bir görüş hâkim olsa da yeterli bilimsel verilere sahip olduğunu söylemek güçtür. Dolayısıyla dışarıdan takviye edileceği zaman bir uzmana danışılması tavsiye edilir. (3)
Glukozamin Kondroitin MSM ve Kondroitin Farkı
Söz konusu iki terim arasındaki farkı açıklamak için kavramların derinlerine inmekte fayda vardır. Glukozamin, polisakkaritlerin yapı taşlarından biridir. Bu nedenle polisakkaritlerin alt birimi olarak bilinir. Esasında bir amino şeker grubu olan glikozun türetilmiş versiyonudur. Kıkırdak dokuların yapısında bulunan önemli bir bileşendir. Çünkü yine eklem kıkırdağının ana bileşenlerinden biri olan ve GAG şeklinde kısaltılan glikozaminoglikanların sentezinde kullanılır. Genellikle benzer işlevlere sahip olan doğal bileşik ile beraber kullanılır. Dolayısıyla glukozamin kondroitin takviyesine sıkça rastlamak mümkündür.
MSM ise metilsülfonilmetandır. Sülfür içeren organik bir bileşiktir. İnsan vücudunda da küçük miktarlarda bulunan MSM’ye deniz ürünlerinde ve bazı hayvanların dokularında rastlanır. Ancak çoğunlukla sentetik olarak üretilir ve takviye formunda kullanılır. En büyük faydalarından biri, eklem sağlığını desteklemesidir. Antioksidanlarla birlikte kullanılırsa egzersiz sonrası kas ağrılarını azaltmaya yardımcı olur.
Glukozamin kondroitin MSM, adı geçen tüm bileşikleri içeren bir takviye formudur. Eklemlerinizi güçlendirmek için bir takviye arayışına girdiğiniz zaman ürünlerin büyük kısmında bu üç terimi görmeniz mümkündür. Yalnızca bazı ürünlerde MSM bulunmayabilir. Yani tek başına kondroitin takviyesi almanız, neredeyse mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu iki kavram arasındaki fark; birinin eklem sağlığı için yoğunlaştırılmış bir takviye, diğerinin ise bu sayede vücuttaki üretimini destekleyen doğal bir bileşen olmasıdır. (4)
Kaynaklar:
- https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1063458498800113
- https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1063458408002008
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/170155
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5372953/