Obezite, vücutta aşırı yağ birikimi sonucu ortaya çıkan ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durum olarak belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlamaktadır. Obezite, dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu olup, yaşam kalitesini düşürebilir ve birçok hastalığa zemin hazırlayabilir.
Obezite, farklı derecelerde ve türlerde sınıflandırılabilir. Bunlardan en bilineni morbid obezitedir. Morbid obezite, vücut kitle endeksi (BKİ) 35 kg/m²’nin üzerinde olan bireyleri tanımlar ve ciddi sağlık riskleri taşıyabilir.
Morbid obezite, sadece aşırı kilo fazlası değil, aynı zamanda çeşitli sağlık sorunlarına yol açan bir durumdur. Kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve bazı kanser türleri gibi hastalıkların riskini önemli ölçüde artırabilir.
Obezite hesaplaması genellikle Vücut Kitle Endeksi (BKİ) ile yapılır. BKİ, kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesi ile elde edilir. [1]
Obezite Sebepleri Neler Olabilir?
Obezite, çeşitli faktörlerin birleşimi sonucunda ortaya çıkabilir. İşte obeziteye yol açabilecek başlıca sebepler:
Aşırı ve Yanlış Beslenme Alışkanlıkları: Yüksek kalorili ve besin değeri düşük yiyeceklerin sık tüketimi, obezitenin başlıca nedenlerinden biri olabilir. Fast food, işlenmiş gıdalar ve şekerli içecekler bu kategoriye girebilir.
Yetersiz Fiziksel Aktivite: Hareketsiz yaşam tarzı, alınan kalorilerin yakılmasını zorlaştırarak kilo alımına yol açabilir. Günlük yeterli düzeyde fiziksel aktivitede bulunmamak, obezite riskini artırabilir.
Sosyo-Kültürel Etmenler: Toplumun beslenme alışkanlıkları, reklamlar, aile ve arkadaş çevresi gibi faktörler bireylerin beslenme tercihlerini etkileyebilir. Ayrıca, sosyo-ekonomik durum da sağlıklı beslenme imkanlarını sınırlayabilir.
Hormonal ve Metabolik Etmenler: Bazı hormonlar ve metabolik rahatsızlıklar, vücudun enerji dengesini bozarak kilo alımına neden olabilir. Özellikle tiroid hormonlarındaki dengesizlikler obeziteye yol açabilir.
Genetik Etmenler: Ailede obezite geçmişi olan bireylerde, genetik yatkınlık nedeniyle obezite riski daha yüksek olabilir. Genetik faktörler, vücudun yağ depolama ve enerji harcama şeklini etkileyebilir.
Sık Aralıklarla Düşük Enerji İçerikli Diyetler Uygulama: Sık sık düşük kalorili diyetler yapmak, vücudun metabolizma hızını düşürebilir ve bu da kilo alımına neden olabilir.
Kullanılan Bazı İlaçlar: Antidepresanlar, kortikosteroidler gibi bazı ilaçlar yan etki olarak kilo alımına yol açabilir.
Obezite ile insülin direnci ve diyabet arasında güçlü bir sebep-sonuç ilişkisi bulunabilir. Obezite, vücudun insüline olan direncini artırarak kan şekeri seviyelerinin kontrolünü zorlaştırabilir ve bu durum Tip 2 diyabet riskini önemli ölçüde artırabilir. [2]
Obezite Belirtileri Neler Olabilir?
Obezite, vücutta aşırı yağ birikimi nedeniyle çeşitli belirtiler gösterebilir. Bu belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve kesin tanı için bir uzmana başvurmak gereklidir. Bir bireyin obez olup olmadığını belirlemek için tahliller ve doktor muayenesi önemlidir. İşte obezitenin yaygın belirtileri:
Eklem Ağrıları: Aşırı kilo, eklemlere binen yükü artırarak ağrılara neden olabilir.
Abdominal Obezite (Bel Çevresi Yağlanması): Karın bölgesinde yağ birikimi, obezitenin belirgin işaretlerinden biri olabilir.
Yorgun Hissetme ve Bitkinlik: Aşırı kilo, enerji seviyelerini düşürerek sürekli yorgun ve bitkin hissetmeye yol açabilir.
Uyku Apnesi: Obezite, solunum yollarının daralmasına neden olarak uyku sırasında solunumun durmasına (uyku apnesi) yol açabilir.
Dislipidemi: Kandaki yağ oranlarının normalin üstünde çıkması (dislipidemi) obezite ile ilişkili olabilir.
Aşırı Terleme: Fazla kilo, vücudun ısıyı düzenlemesini zorlaştırarak aşırı terlemeye neden olabilir.
Cilt Sorunları: Aşırı kilo, ciltte çeşitli sorunlara (döküntüler, mantar enfeksiyonları vb.) yol açabilir.
Düşük Özgüven Kaynaklı Psikolojik Problemler: Obezite, kişinin özgüvenini düşürerek depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara neden olabilir.
Bu belirtiler obeziteye işaret edebilir, ancak kesin tanı için mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmak gereklidir. [3]
Obezite Hesaplama Nasıl Yapılır?
Obeziteyi değerlendirmek için kullanılan en yaygın yöntemlerden biri Vücut Kitle Endeksi (BKİ) hesaplamasıdır. BKİ, bireyin kilosunun boyunun karesine bölünmesiyle elde edilir ve obezite durumunu belirlemek için kullanılır. BKİ formülü şu şekildedir:
BKI=kg/m2
Bu hesaplama sonucunda elde edilen değer, bireyin vücut kitle endeksini gösterir ve bu değere göre obezite durumu belirlenebilir. BKİ değerlerine göre sınıflandırma şu şekildedir:
Zayıf: <18.5
Normal: 18.5-24.9
Toplu (Fazla Kilolu): 25-29.9
Obez 1 (Obezite): 30-34.9
Obez 2 (Morbid Obezite): 35-39.9
Obez 3 (Süper Morbid Obezite): >40
Bu hesaplama yöntemi, genel bir kılavuz sağlayabilir ancak kesin bir tanı için mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmak gereklidir.
Obezite, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüksek BKİ değerleri, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, hipertansiyon, bazı kanser türleri, osteoartrit, uyku apnesi ve psikolojik problemler gibi sağlık risklerini artırabilir. Bu nedenle, BKİ hesaplaması, obezitenin erken tespiti ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi açısından önemli bir araçtır. [4]
Obezite Çeşitleri Nelerdir?
Obezite, vücut kitle endeksi (BKİ) değerlerine göre çeşitli derecelere ayrılabilir. Bu dereceler, bireylerin sağlık risklerini daha iyi anlamak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek için önemlidir. Obezitenin üç ana derecesi vardır:
- Derece Obezite (Obez 1) BKİ değeri 30-34.9 arasında olan bireyleri tanımlar. Bu seviyedeki obezite, sağlık sorunlarına yol açabilir ancak genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet ile kontrol altına alınabilir.
- Derece Obezite (Obez 2) BKİ değeri 35-39.9 arasında olan bireyleri kapsar. Bu aşamada obezite, daha ciddi sağlık riskleri taşıyabilir ve daha yoğun tedavi yöntemleri gerektirebilir.
- Derece Obezite (Süper Morbid Obezite) BKİ değeri 40'ın üzerinde olan bireyleri tanımlar. Bu seviyede obezite, ciddi ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden sağlık sorunlarına yol açabilir. Tedavi süreci daha kompleks ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirebilir. [5]
Morbid Obez Nedir?
Morbid obezite, vücut kitle endeksi 35 kg/m²'nin üzerinde olan bireyleri tanımlar ve genellikle obez 2 veya obez 3 seviyesindeki hastaları ifade etmek için kullanılır. Bu durum, obezitenin en ciddi formu olarak belirtilmektedir ve genellikle birçok sağlık sorunu ile ilişkili olabilir.
Morbid obezitenin belirtileri arasında özgüven problemlerinden kaynaklı psikolojik sorunlar, bitkinlik ve fiziksel aktivitelerde zorlanma gibi durumlar yer alabilir. Morbid obezite, bireyin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir.
Morbid obezitenin riskleri ciddi olabilir. Bu riskler arasında Tip 2 diyabet, yüksek kolesterol, kalp hastalığı, karaciğer yağlanması, bunama, çeşitli kanser türlerinde artış, böbrek hastalığı, felç, gut, astım, erektil disfonksiyon, kısırlık, polikistik over sendromu, hamilelik komplikasyonları ve kan pıhtıları gibi sağlık sorunları bulunabilir.
Tedavi yöntemleri arasında genellikle tıbbi beslenme ve diyet programları, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği ve gerektiğinde cerrahi müdahaleler yer alabilir. Morbid obezite tedavisi, bir sağlık profesyoneli tarafından yönetilmektedir ve kişiye özel bir yaklaşım sağlanmaktadır. [5]
Maternal Obezite Nedir?
Maternal obezite, bir kadının hamilelik öncesi veya hamilelik sırasında obez olma durumunu ifade eder. Bu durum, hamilelik sürecinde hem anne hem de bebek için çeşitli sağlık risklerini artırabilir. Maternal obezite, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir ve dikkatle yönetilmesi gereken bir sağlık sorunu olarak belirtilmektedir.
Maternal obezitenin nedenleri arasında genetik faktörler, yaşam tarzı, hormonal değişiklikler ve önceden var olan obezite yer alabilir. Genetik faktörler, bireyin kilo almaya yatkın olmasına neden olabilirken, yaşam tarzı seçimleri de kilo artışını etkileyebilir. Hareketsiz bir yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obezite riskini artırabilir. Ayrıca, hormonal değişiklikler de kilo kontrolünü zorlaştırabilir.
Maternal obezite, hem anne hem de bebek için çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir. Anne adaylarında diyabet, hipertansiyon, doğum komplikasyonları ve enfeksiyon riskinde artış gibi sorunlar görülebilir. Gestasyonel diyabet, obez kadınlarda daha yaygın olabilir ve bu durum, hamilelik sırasında ve sonrasında anne sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Yüksek tansiyon, preeklampsi gibi ciddi durumlara yol açabilir ve doğum sırasında komplikasyon riskini artırabilir.
Bebek açısından da maternal obezitenin önemli riskleri vardır. Makrozomi, yani bebeğin büyük doğması, obez anneler arasında daha yaygındır ve bu durum, doğum sırasında komplikasyonlara yol açabilir. Doğum kusurları, prematüre doğum ve doğum sonrası solunum problemleri gibi riskler de maternal obezite ile ilişkili olabilir. Bu tür komplikasyonlar, bebeğin yaşamının ilk dönemlerinde ve sonrasında sağlık sorunlarına yol açabilir.
Maternal obezitenin yönetimi, gebelik öncesinde ve sırasında dikkatli bir şekilde yapılmaktadır. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve tıbbi gözetimin, anne ve bebeğin sağlığını korumak için önemli olduğu belirtilmektedir. Bu süreçte bir sağlık profesyonelinin rehberliği, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığı açısından kritik öneme sahip olabilir. [6]
Obezite Tedavi Yöntemleri Neler Olabilir?
Obezite tedavisi, genellikle bireyin yaşam tarzını değiştirmesine dayalı yaklaşımlarla başlayabilir. Cerrahi müdahaleler dışında, obeziteyi yönetmek için çeşitli yöntemler mevcuttur ve bu yöntemler, bireyin genel sağlığını iyileştirmek ve kilo kaybını sağlamak amacıyla uygulanabilir. İşte cerrahi olmayan bazı temel tedavi yöntemleri:
Tıbbi Beslenme ve Diyet
Tıbbi beslenme ve diyet programları, bireyin enerji alımını azaltarak ve besin değeri yüksek, düşük kalorili yiyecekler tüketmesini sağlayarak kilo vermeyi hedeflemektedir. Diyet programları genellikle bireyin günlük kalori ihtiyacına göre kişiselleştirilebilir ve dengeli beslenmeyi teşvik edebilir. Uzmanlar, sağlıklı bir diyetin protein, lif, vitamin ve mineral açısından zengin olmasını önerebilirler. Ayrıca, işlenmiş gıdaların ve şekerli içeceklerin tüketiminin azaltılması önemlidir.
Egzersiz Tedavisi
Fiziksel aktivite, kalori yakımını artırarak kilo kaybını destekleyebilir. Ayrıca, düzenli egzersiz, kas kütlesini artırarak metabolizmayı hızlandırabilir ve genel sağlık durumunu iyileştirebilir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz yapmanın sağlıklı olduğu belirtilmektedir. Yürüyüş, yüzme, bisiklet sürme gibi aktiviteler, obezite tedavisinde etkili olabilir. Egzersiz programları, bireyin yaşına, sağlık durumuna ve fiziksel kapasitesine göre uyarlanabilir.
Davranış Değişikliği
Davranış değişikliği, bireyin sağlıksız yeme alışkanlıklarını ve hareketsiz yaşam tarzını değiştirmeyi amaçlayabilir. Psikolojik destek, motivasyon teknikleri ve davranışsal terapi yöntemleri, bireyin sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesine yardımcı olabilir. Örneğin, yemek günlüğü tutmak, yeme tetikleyicilerini belirlemek ve stres yönetimi tekniklerini öğrenmek, davranış değişikliği sürecinin bir parçası olabilir.
Obezite tedavisinde kullanılan diğer yöntemler ve ilaç tedavisi gibi seçenekler hakkında daha fazla bilgi edinmek için mutlaka bir uzmana başvurmak gereklidir. Her bireyin sağlık durumu farklı olabilir ve tedavi planları kişiye özel olarak hazırlanabilir. Uzman gözetiminde uygulanacak tedavi yöntemleri, obezite sürecinde etkili sonuçlar sağlayabilir. [7]
Kaynakça
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8450866/
- https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/obezite
- https://jpas.in/index.php/home/article/view/48/41
- https://www.hsph.harvard.edu/obesity-prevention-source/obesity-definition/how-to-measure-body-fatness/
- https://obesitymedicine.org/blog/shifting-from-morbid-obesity-to-class-iii-obesity/
- https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/saglikli-beslenme-ve-hareketli-hayat-db/Dokumanlar/Kitaplar/obezite-ve-gebelik.pdf
- https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/obezite