Selenyum, insan sağlığı için önemli minerallerden biri olarak kabul edilmektedir. Periyodik tabloda "Se" simgesi ile gösterilen selenyum, vücutta çok az miktarda bulunur, ancak biyolojik süreçlerde önemli roller üstlenebilir. 1817 yılında keşfedilen bu mineralin, toprakta, su kaynaklarında ve bazı bitkilerde doğal olarak mevcut olduğu belirtilmektedir. Selenyumun antioksidan savunmadan tiroid hormonlarının üretimine kadar çeşitli işlevleri yerine getirebileceği ve selenyumun yeterli miktarda alınmasının, vücudun optimal işleyişi için gerekli olabileceği düşünülmektedir. [1]
Selenyum Ne İşe Yarar?
Selenyumun özellikle antioksidan savunma mekanizmalarında önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Antioksidanlar, hücreleri oksidatif stresin zararlarından koruyarak yaşlanma sürecini yavaşlatma ve bazı hastalıklara karşı koruma sağlamada etkili olabilirler.
Vücutta selenyumun, özellikle bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına destek olabileceği belirtilmektedir. Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan bir savunma hattıdır. Selenyumun, bu sistemi güçlendirmeye yardımcı olabileceği ve enfeksiyonlarla savaşma kapasitesini artırabileceği öne sürülmektedir. Bu durum, selenyumun yeterli seviyede alındığında, hastalıklara karşı vücudun daha dirençli hale gelmesine katkıda bulunabileceğini düşündürebilir.
Ayrıca, selenyumun tiroid hormonlarının üretiminde de kritik bir role sahip olabileceği ifade edilmektedir. Tiroid bezi, metabolizma hızı, enerji üretimi ve genel hormonal dengenin sağlanmasında hayati bir işleve sahiptir. Selenyum, bu hormonların üretiminde gerekli olan enzimlerin aktivitesini destekleyebilir. Bu bağlamda, selenyumun, metabolik süreçlerin düzenli bir şekilde işlemesine katkı sağlayabileceği öne sürülmektedir. [2]
Selenyum Eksikliği Belirtileri Neler Olabilir?
Selenyum eksikliği, genellikle yeterli miktarda selenyum içeren gıdaların tüketilmemesi veya emilim sorunları nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu durum, vücudun selenyum ihtiyacını karşılayamaması ve buna bağlı olarak birtakım sağlık problemlerinin gelişmesi ile sonuçlanabilir.
Selenyum eksikliğinin belirtileri, oldukça geniş bir yelpazede gözlemlenebilir. Bağışıklık sistemi zayıflayabilir, bu da vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelmesine yol açabilir. Selenyumun antioksidan özellikleri nedeniyle, eksikliğinde hücrelerde oksidatif stres artabilir. Bu durum, serbest radikallerin hücrelere zarar vermesiyle ilişkilendirilir ve uzun vadede, kalp hastalıkları ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Selenyum eksikliğinin en bilinen etkilerinden biri de, tiroid bezi fonksiyonlarının bozulmasıdır. Tiroid bezi, metabolizma hızını düzenleyen hormonların üretiminden sorumludur ve selenyum, bu hormonların sentezinde kritik bir rol oynar. Selenyum eksikliği, tiroid hormonlarının üretimini olumsuz etkileyebilir ve hipotiroidizm gibi tiroid bozukluklarına neden olabilir. Bu durum, enerji seviyelerinde düşüş, kilo alımı, cilt kuruluğu ve depresyon gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Selenyum eksikliğinin bir diğer belirtisi ise, kas güçsüzlüğü ve yorgunluk olabilir. Kasların normal işlevlerini sürdürebilmesi için yeterli miktarda selenyuma ihtiyaç duyulur. Eksiklik durumunda, kaslarda zayıflık ve halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. [1]
Selenyum Fazlalığı Belirtileri Neler Olabilir?
Selenyum, vücut için hayati öneme sahip bir mineraldir, ancak gereğinden fazla alındığında toksik etkiler yaratabileceği belirtilmektedir. Selenyum fazlalığının en yaygın belirtilerinden biri, saç dökülmesidir. Saç köklerinin selenyum fazlalığına karşı hassas olabileceği ve aşırı miktarda selenyumun saç kaybına yol açabileceği düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, tırnaklarda kırılganlık ve beyaz çizgiler gibi değişiklikler de görülebilir. Tırnakların zayıflaması ve kırılması, selenyum fazlalığının erken belirtileri arasında sayılabilir.
Ciltte de bazı değişiklikler meydana gelebilir. Fazla selenyum alımı, cildin renginde değişikliklere ve dermatit gibi cilt sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, selenyum fazlalığı ağızda metalik bir tat bırakabilir ve bu durum, bireylerde hoş olmayan bir ağız kokusu olarak kendini gösterebilir.
Selenyum fazlalığının belirtileri, ciddiyetine göre değişebilir ve bu belirtilerin ortaya çıkması durumunda derhal bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir. Selenyum alımının, önerilen dozlar çerçevesinde ve bir sağlık profesyonelinin rehberliğinde yapılması, bu tür toksik etkilerden kaçınmak için önemlidir.[1]
Günlük Alınması Gereken Selenyum İhtiyacı Ne Kadar Olabilir ?
Günlük selenyum ihtiyacı, yaşa, cinsiyete ve özel durumlara göre değişebilir.
Genel olarak, sağlıklı bir yetişkinin günlük selenyum ihtiyacı yaklaşık olarak 55 mikrogram (mcg) olarak önerilmektedir. Bu miktarın, normal vücut fonksiyonlarını desteklemek için yeterli olduğu belirtilmektedir. Hamile kadınlar için bu ihtiyaç biraz daha yüksek olabilir ve günlük yaklaşık 60 mikrograma çıkabilir. Emziren annelerde ise bu gereksinim 70 mikrograma kadar artabilir.
Çocuklar için ise yaşlarına göre farklı selenyum miktarları önerilir. Örneğin, 1-3 yaş arası çocukların günlük yaklaşık 20 mikrogram selenyum alması önerilirken, 4-8 yaş arası çocuklar için bu miktar 30 mikrograma çıkabilir. 9-13 yaş arası çocuklarda günlük ihtiyaç 40 mikrograma yükselirken, ergenlik döneminde yetişkinlere benzer şekilde 55 mikrogram selenyum alınması tavsiye edilebilir. [1,2]
Selenyum İçeren Besinler Neler Olabilir?
Hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklardan elde edilebilen selenyum, vücutta çeşitli işlevlere sahip olabilir. İşte selenyum açısından zengin bazı besinler:
Hayvansal Kaynaklar:
- Deniz Ürünleri: Deniz ürünleri, selenyum açısından oldukça zengin olabilir. Özellikle ton balığı, somon balığı, sardalya ve karides gibi deniz ürünleri selenyumun önemli kaynakları arasında yer alır.
- Et ve Yumurta: Kırmızı et, tavuk eti ve yumurta da selenyum içeren besinlerdir. Özellikle organ etleri, örneğin karaciğer, selenyum açısından zengin olabilir.
- Süt ve Süt Ürünleri: Süt, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri de selenyum içerir, ancak selenyum miktarı ürünün üretildiği bölgenin toprak koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Bitkisel Kaynaklar:
- Tam Tahıllar: Tam buğday ekmeği, kahverengi pirinç ve yulaf gibi tam tahıllar selenyum açısından iyi kaynaklar olabilir. Bu tahılların selenyum içeriği, yetiştirildikleri toprakta bulunan selenyum miktarına bağlıdır.
- Kuruyemişler: Brezilya fındığı, selenyum açısından özellikle zengin bir kaynaktır. Bu kuruyemiş, küçük bir porsiyonla günlük selenyum ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilir.
- Baklagiller: Mercimek ve fasulye gibi baklagiller, selenyumun yanı sıra diğer önemli besin maddelerini de içerebilir.
Selenyum içeren besinlerin tüketimi, yeterli selenyum alımını destekleyebilir. Ancak, selenyum içeriği toprakta bulunan selenyum miktarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. [1,2]
Selenyum Vücutta Depolanabilir Mi?
Selenyum, vücutta belirli miktarda depolanabilir. Ancak, bu mineralin depolama kapasitesi sınırlıdır ve genellikle vücutta kısa süreli olarak saklanır. Selenyumun ana depolama bölgeleri arasında karaciğer, böbrekler ve kaslar bulunur.
Selenyumun vücutta depolanma yeteneği sınırlı olduğundan, düzenli olarak yeterli miktarda selenyum alımının sağlanması önemlidir. Özellikle, selenyum eksikliği riskini azaltmak için dengeli bir diyetin sürdürülmesi ve gerektiğinde selenyum takviyelerinin doktor gözetiminde kullanılması tavsiye edilebilir. [3,4]
Kaynakça
- https://ods.od.nih.gov/factsheets/Selenium-HealthProfessional/
- https://health.clevelandclinic.org/selenium-benefits
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1344248
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6270138/