Demir takviyesi ile doğal koşullardan alamadığınız eksikliğinizi giderebilir, demir eksikliğinin yol açtığı problemleri hafifletebilirsiniz.
Demir eksikliği, vücudun yeteri kadar demir minerali olmadığı dönemlerde ortaya çıkar. Bu durum vücuttaki alyuvar sayısının azalmasına ve dolayısıyla kansızlık ya da anemi durumunu meydana getirir. Vücuda yeteri kadar demir alınmaması, bağırsak hastalıkları sonucu oluşmuş sindirim sisteminde demir emiliminin sağlanamaması, kan kaybının olduğu durumlar bu eksikliğe neden olan bazı faktörler olarak bilinmektedir.
Belirtileri arasında; baş dönmesi, halsizlik, nefes darlığı, baş ağrısı, algılama-öğrenme durumunda azalma, kalp çarpıntısı, kuru ve yıpranmış cilt-saçlar, dilde ve ağızda şişme ile yutkunmada güçlük gibi belirtiler yer almaktadır. Vücudun bu minerali uzun vadede yeteri kadar alamaması durumunda kalp spazmı veya kalp krizi riski artar, kronik karaciğer sorunu ile psikolojik problemler ile karşılaşabilmektedir. Mineral yetersizliğinden kaynaklanan bu eksiklik en çok Akdeniz anemisi hastalığı ile karıştırılır. Kanserler, karaciğer ve böbrek hastalıkları ile hemoroid gibi hastalıklar da kansızlık yapar. Takviyeye rağmen kan değerleri yükselmeyen kişilere Akdeniz anemisi teşhisi konulabilmektedir. Eğer iki hastalık da taşınıyorsa ilk olarak mineral eksikliği tedavi edilir, ardından hemoglobin elektroforezi bakılır. Akdeniz anemisi taşıyıcılarının hemoglobin değeri 9-10 mg arasındadır.
Vücuda Demir Takviyesi Yapmak
En etkin çözümü demir takviyesi almaktır. Gıda yardımıyla takviye alınabileceği gibi demir hapı da eksikliği giderebilmektedir. Kırmızı et, tavuk eti, balık, dalak, karaciğer, yumurta, lahana, brokoli, baklagiller, pirinç ve tahıllar takviye sağlayabilecek gıdalar arasında yer almaktadır. En iyi demir takviyesi et ve et ürünlerinden alınır. Eğer et ve et ürünleri tüketmiyorsanız demir hapı kullanımı yapılmalı veya meyve-sebze türlerinden takviye alınmalıdır. Hamilelikte demir takviyesi ne zaman yapılır sorusunun cevabı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından, gebeliğin 16. haftadan sonra günlük yeterli düzeyde alınması önerilmektedir.